31 Aralık 2011 Cumartesi

PORTAKAL LİKÖRÜMÜ BEN DE AÇTIM,İÇTİM VE ÇOK SEVDİM :)


Devamını akşama içeceğim ve kadeh kaldıracağım :)

Herkese gönlünden geçirdiği gibi bir yıl dilerim.

Mutlu yıllar!

26 Aralık 2011 Pazartesi

NASIL MUTLU OLDUM ANLATAMAM


Yine hızlı ve yoğun bir çalışma temposu ile başlamış günümün ,enerjimin en düşük anında ofis görevlimiz masama bir zarf bıraktı.

Zarfın içinden fotoğrafta gördüğünüz neşe palamudum,bereket param, şirin mi şirin kitap ayracım ve zarif bir yazı ile yazılmış güzel ,tam da duymak istediğim , tam da bana göre yeni yıl dilekleri yazılmış içimi açan bir yeni yıl kartı çıktı.

Leylakcığım, çok çok çok teşekkür ederim sana.Böyle güzel,zarif bir şekilde beni hatırladığın ,günümün geri kalanında suratıma kocaman bir gülümsemenin yapışıp kalmasını sağladığın için ( hala aynı ifade suratımda J).

Sevgiler…

25 Aralık 2011 Pazar

ARTIK GEZDİĞİNİ GÖRDÜĞÜNÜ DE YAZMAK LAZIM


Beni tanıyanlar,diğer blogumu takip edenler bilir ne kadar severim gezmeyi ,görmeyi bir de bunları oturup yazmayı.

2011 bu açıdan pek verimli değildi.Belki de ben iyi değerlendiremedim.Bilemiyorum.

Ama sıkıldım eskisi kadar gezememekten,görememekten.

Bir süredir bunun farkındalığı ile daha sistemli nasıl gezebilirim diye düşünmeye başladım.Çünkü gezmek istediğim bir yer,sergi,müze olduğunda bunları iş koşturmacasından unuttuğumu,kaçırdığımı gördüm.

Bütün bu sebeplerle küçük notlar almaya karar verdim.

Yukarıda fotoğrafta gördüğünüz annesi ve yavrusu şeklindeki defterleri de bu amaçla aldım.Aslında aldım denemez bu defterleri beğenmiş ve almaya karar vermişken çok sevdiğim bir arkadaşım “hadi ben bunları sana yeni yıl hediyesi olarak alayım” deyiverdi J (gördüğünüz gibi sevgili evren yeni kararımı çok beğenmiş.Hemen desteğini gösteriverdi J)

Defterleri kullanım şeklim de şöyle olacak.Yavru defteri gezmeyi ,görmeyi istediğim yerleri aklıma gelir gelmez yazmak üzere yanımda taşıyacağım (şimdiden notlarımı almaya başladım bile).Anne defteri ise gezdikten sonra ya da gezi sırasında yazıları yazmak için kullanacağım.Veeee en sonunda bu yazılarımı çok çok ihmal ettiğim diğer blogum Nane Şekeri’nin Gezdim,Gördüm,Yazdım bölümünde paylaşıyor olacağım J

Şimdiden çok heyecanlandım J

Keyifle okumalar…

12 Aralık 2011 Pazartesi

SANDMAN – BEBEK EVİ


Kitabın Arka Kapak Yazısı

Neil Gaiman hazine değerinde bir hikaye evini Sandman ile inşa etti, o eşi az bulunur bir yazar." -Stephen King- "Neil Gaiman'ın imgeleri, nispeten kısa bir zamanda onu herkesin sevgilisi yaptı. Ama hikayeleri, gerçekliği yeniden düzenleyen biçimiyle mükemmel ve kibirli bir kavalye edasını taşıyordu.

 O sonu belli, oku hemen unut hikayeleri anlatmıyor, o örnek teşkil edecek ahlaki çözümler bulmuyor' bunun yerine, deli bir ahçı nasıl düğün pastası yaparsa, o da hikayeleri öyle kuruyor. Kat üstüne kat inşa edip, karşımdaki her türlü tatlıyı ve ekşiyi ustalıkla saklıyor." -Clive Barker

-Önsöz'den "Neil Gaiman'ın hikayelerindeki, korku ve umut, insanın kalbinin en derinlerinde kıvrılmış yatan korku ve umudun birer yansıması. Sandman okumak yalnızca yeni ve radikal bir çizgi roman okumak demek değil!

Sandman okumak ebedi mitlerle örtülü yepyeni bir edebiyata başlamak demek. En sonunda uğruna ölünecek bir Death ortaya çıkması da cabası!.. -Mikail Gilmore-Rolling Stone

Okur Yazar Nane Şekeri kitap hakkında der ki…

Bu kez farklı bir şey yaparak Neil Gaiman hayranlığımdan bahsetmeyeceğim .Sanırım sağır sultan’ın tüm sülalesi bu konudan artık haberdar J

Gaiman’ın tüm kitaplarını okuyunca artık zamanıdır diyerek ünlü Sandman serisine başladım.

Aslında uzun zamandır okumayı istiyordum ama eksik araştırmalarım ( daha doğrusu kendimden o kadar emindim ki bu konuyu pek irdelemedim) nedeni ile bu serinin en başından sonuna kadar konularının ilintili olduğunu düşünmüştüm.Uzun zaman serinin ilk kitabının peşinden koştum durdum.En son bir kitapçıda artık basılmıyor olduğunu ama diğer kitapların olduğunu öğrendiğimde ancak fark ettim serinin birbiri ile bağlantılı olmadığını J

Ben de  ikinci kitap olan Bebek Evi ile başladım Sandman  serisine.

Sandman serisi Neil Gaiman’ın yazdığı, farklı çizerlerin konuyu çizgileri ile anlattığı bir çizgi roman serisi.
Hemen söyleyeyim ileri derece fantastik bir kitap.Gaiman dünyasına başlangıç için uygun değil.Ama
Gaiman müptelaları için süper.

Sadece anlatım diline takıldım. Acaba çevirisi ile ilgili olabilir mi diye düşünüyorum? Bu kadar ilginç
konuda bazı ifadeler çok yapay geldi.Bilemedim.Diğer kitabı okuduktan sonra bu konudaki fikirlerimi yeniden yazacağım.

Yoğun fantazya peşinde olanlara tavsiye olunur.

Keyifle okumalar…

8 Aralık 2011 Perşembe

HAYAT SADECE KİTAPLAR DEĞİL Kİ CANIIIIIM :)

Bu sabah sevgili Leylak Dalı’nın güzel yazısını okuduktan sonra 2 yeni güzel blog ve nefis olacağını düşündüğüm bir likör tarifine kavuştum J

İlave olarak bu likörü yaptıktan sonra yılbaşına bunu içerek girmeyi önerdiklerini…Fikre bayıldım.

Ben de bu üç tatlı hanımın başlattığı zincire dahil olmak için akşam eve geldiğimde, portakalları deldim, kahve çekirdeklerini bu deliklere tıktım şeker ve votkayı üzerlerine boca ettim,odamın derinliklerine gömmeden önce de fotoğrafladım J




Sizler de denemek ister iseniz üç anlatımdan portakallı kahveli likör yazılarına buyurabilirsiniz.

Leylakcığımın yazısı için buraya tık

Beste’nin Naneleri yazısı için buraya tık

Bir tek aşk’ın yazısı için buraya tık

Keyifle içmeler…. J

4 Aralık 2011 Pazar

STEPHENIE MEYER HAKKINDA…


Vikipedi’den yazar hakkında bilgi

Stephenie Meyer (d. 24 Aralık 1973) Alacakaranlık serisi ile tanınan ABD'li yazardır. Otuz yedi farklı dile çevrilen  Alacakaranlık romanları dünya çapında yetmiş milyondan fazla kopya sattı.

Alacakaranlık romanının aynı adlı film uyarlaması ise 21 Kasım 2008'de gösterime girdi ve yaklaşık 380 milyon dolar hasılat elde etti. Meyer'in ayrıca Göçebe (The Host) adlı bir bilim kurgu romanı da vardır.

Meyer USA Today tarafından 2008'de "Yılın Yazarı" seçildi. Alacakaranlık'ın en çok satan kitap olduğu 2008'de Meyer'in kitapları toplamda 22 milyon satarken yazar da o senenin birincisi oldu.

Okur Yazar Nane Şekeri yazar hakkında der ki…

Stephenie Meyer ‘in okuduğum tüm kitaplarında hep aynı şeyi düşündüm.Çok kaliteli kitaplar değil, öyle sıra dışı konuları da içermiyor.Peki nasıl böyle insanı kendine bağlıyor?Nasıl bir solukta okunuyor?

Bu soruların yanıtlarını bulamadım.

Çok sevdiğim yazarların arasına gireceğini pek sanmıyorum ama şu ana kadar kitaplarını keyifle okudum J

Keyifle okumalar…

30 Kasım 2011 Çarşamba

GÖÇEBE


Kitabın Arka Kapak Yazısı

37 farklı dilde 40 milyondan fazla satan "Alacakaranlık" Serisinin yazarı Stephenie Meyer'den aşk ve heyecan dolu bir roman daha…"

Stephenie Meyer, görkemli zihnini ve ruhunu kullanarak karanlık hikâyelerini inanılmaz bir aydınlıkla okuyucularına sunuyor. Kahramanları ne kadar büyük acılar çekse de, Meyer hikâyelerini ışık ve umutla doldurmayı çok iyi beceriyor."Orson Scott Card, Ender Serisinin Yazarı

"Harika, yaratıcı, özenli ve güçlü bir roman. Göçebe'yi okuyacakları uyarıyorum: Bu kitap sizi ele geçirecek, saatlerce elinizden bırakamayacaksınız. Son kelimesine gelene kadar aklınızdan çıkmayacak. Stephenie Meyer, kahramanlarını ve hikâyesini, Stephen King ve Isaac Asimov karışımı bir usta gibi ahrmanlamış."Ridley Peason, Beşikteki Flüt'ün Yazarı

"Büyüleyici, tutkulu ve eşsiz bir psikolojik gerilim. Stephenie Meyer, Göçebe'yle 'çift karakterli olmak' tanımına yeni ve şaşırtıcı bir anlam yüklüyor."Katherine Neville, Sekiz'in Yazarı


Stephanie Meyer’ın Alacakaranlık serisinin haricinde yazdığı bir kitap.Etrafımda kitabı okurken pek çok kişinin yorumundan bu kitabın da serinin devamı olduğu sanıldığına tanık oldum.Tamamen bağımsız konusu ve işlenişi olan bir kitap.

Göçebe’nin serisi yok tek bir kitap.

Dünyanın ve birbirimizin kıymetini tüm insanlığın bilmediğine karar vermiş, bari bu güzel şeyleri biz kullanarak nasıl iyi şeyler yapabileceğimizi gösterelim isteği ile dünyayı istila eden ruhlar var bu kitapta.

İnsan bedenlerini ele geçirip insanların ruhunu çıkarıp kendileri içine girerek gelişmiş teknolojileri ile birlikte bizim gezegenimize yerleşiyorlar. Onların yaşamında kötülük, sevgisizlik, değer bilmezlik, saygısızlık ve para yok.Birbirleri ile son derece uyum içinde yaşıyorlar.Avcı olanları dışında da savaşmak ile uzaktan yakından hiçbir ilgileri bulunmayan canlılar.

Bu arada tam olarak tüm dünyayı ele geçiremiyorlar onlara hala direnen insanlar da olunca etraf o kadar da güllük gülistanlık olmuyor tabii.

Bütün bunlara ek olarak yeni bir bedene yerleştirilen ruh , eski ruhtan tamamen kurtulamayınca işte o zaman başlıyor macera.Bir bedende birbirinden farklı iki ruh yaşamak zorunda kalırsa neler olur?

Okumak lazım :)

Yolculuklar, kalabalık ortamlar için okuması gayet uygun bir kitap. Yer yer konuyu fazla irdeleyerek fazla vakit harcatıyor okuyucuya. Alacakaranlık serisi kadar dinamik bir kitap değil. Fakat yazar bu kitapta da mükemmel, nerede ne yapmasını, ne söylemesi gerektiğini bilen sevgililer ( daha doğrusu mükemmel erkek) yaratmak konusunda çok başarılı. İlk seri ile tek bağlantısı da bu zaten :)

Keyifli okumalar…

 Not : Bu da Nane Şekeri  blogumdan bir yazı.25 Kasım 2009 tarihinde yazılmıştır.-Okur Yazar Nane Şekeri

29 Kasım 2011 Salı

BREE TANNER’IN İKİNCİ HAYATI


Kitabın Arka Kapak Yazısı

Bir Tutulma Romanı

Tutulma filmi vizyona girmeden önce
tüm dünyada yayımlandıktan on gün sonra Stephenie Meyer in yeni romanı raflarda!

Alacakaranlık Efsanesi'nin hayranları, Tutulma kitabında tanıtılan ve yeni doğan bir vampirin karanlık dünyasında Bree Tanner'ın sürükleyici hikâyesiyle büyülenecekler.

Bedeninin değişimini izledim. Çatıda yere çömelmiş, tek eliyle tutunmaya çalışıyordu. Tüm o tuhaf samimiyet bir anda yok olmuştu, o artık bir avcıydı. Ne olduğunu bildiğim, nasıl olduğunu anladığım için yanındayken rahat olduğum bir şeydi.

Beynimi kapattım. Av zamanıydı. Derin bir nefes aldım. Aşağıdaki insanların damarlarında akan kanın kokusu içime işledi. Çevredeki insanlar onlardan ibaret değildi, ama en yakın olanlardı. Avınızın kim olacağını, avınızın kokusunu almadan önce, bir şekilde karar vermiş olmalıydınız.

Artık seçim yapmak için çok ama çok geçti.

Okur Yazar Nane Şekeri kitap hakkında der ki…

Bu kitabı Alacakaranlık serisini bitirdikten çok sonra okudum. Henüz hakkında yazmadığım bir kitap.
Ben bu kitabı bir çeşit ek, suyunun suyu olarak tanımlıyorum.

Bree, kitapta ana karakterlerden biri olmamış, küçük yaşta vampire dönüştürülmüş , i yi yürekli bir kızceğiz.
Kendi anlatımından nasıl vampir olduğu, neler yaşadığı işleniyor.

Bree karakterini çok tanıtmak istemiyorum okurken kitapta ya da filmde okuyup gördüğümüz karakterlerden hangisi olduğu ile ilgilenenlerin tadını kaçırmayayım.

Diğer kitaplar kadar sürükleyici, heyecanlı olmasa da seriyi sevenler için bir kitap daha .

Keyifle okumalar…

4.KİTAP : ŞAFAK VAKTİ


Kitabın Arka Kapak Yazsı

Bir vampiri sevdiğinizde, seçim hakkınız kalmaz. Bunun sevdiğiniz kişiyi inciteceğini bile bile nasıl kaçar, nasıl savaşırdınız? Sevdiğinize verebileceğiniz tek şey hayatınızsa, nasıl vermemezlik ederdiniz? Ya onu gerçekten seviyorsanız? Vazgeçilmez bir şekilde bir vampire âşık olmak, Bella Swan için, bir fantezi ve kâbusun gerçeğe karışmasıdır.

Edward Cullen'a duyduğu yoğun tutkuyla bir tarafa, kurt adam Jacob Black ile arasındaki derin bağ ile öbür tarafa çekilmiş bir halde, nihai dönüm noktasına ulaşmak için kayıplar ve mücadele dolu çalkantılı bir yıl geçirmiştir. Artık kaçınılmaz bir seçimle karşı karşıyadır; ya ölümsüzlerin karanlık ama çekici dünyasına katılacak, ya da iki kabilenin arasında insan olarak hayatına devam edecektir. Bella artık kararını vermiştir ve kendisini muhtemelen yıkıcı ve anlaşılmaz sonuçları olacak benzeri görülmemiş bir olaylar zincirinin içinde bulur.

Önce Alacakaranlık'ta yıpranmış olduğunu, ardından Yeniay ve Tutulma'da da dağılıp koptuğunu gördüğümüz ipler, artık tamamen düzeltilip bir araya gelecek gibi görünüyor. Peki ya bu sonsuza kadar gerçekleşmezse?

Alacakaranlık efsanesinin heyecanla beklenen son kitabı, Şafak Vakti, milyonları büyüleyen bu romantik hikâyenin sırlarını ve gizemlerini aydınlatıyor.


Serinin son kitabı olan Şafak Vakti’ni de dün akşam bitirmiş bulunmaktayım.

Biraz içimize suların serpildiği, maşallah Cullen’ların hiçbir eksikleri de kalmadı ama sahip olduklarını elde etmek ve korumak için çok da uğraştılar canııım dediğim bir kitap.

Yine beni okurken etrafımdan koparacak bir akışa sahipti.

Serinin tüm kitapları için genel bir değerlendirme yapmak gerekirse bu kitapları;

1.Ortalık yıkılıyor, nereye baksam bu vampir ailesi dur ben de bir okuyayım ve gündemi yakalayayım diyenler,

2.Fantastik olan her şeye bayılırım ben diyenler,

3.Şu sıralar çok üzerinde düşünmeden ama sürükleyiciliğiyle içine düşeceğim bir kitap arıyorum diyenler,

4.Seri kitapları çok severim, beni sonrasında ne okuyayım diye düşündürmeden birbirini takiben okuyacağım bir şeyler arıyorum diyenler,

5.( çocuğu olanlar için ) bizim çocuklar bu kitaplara fena kaptırdı, bakalım içinde neler var? Neler yazıyor? Diyenler,

Mutlaka okumalı :)

Bu 4 kitap ile vedalaşmak zor olsa da bu sabah yeni bir kitaba başladım bile:) Çok sevdiğim bir yazarın ve muhteşem bir girişle başlayan bir kitabı. Alacakaranlığın etkisinden çabuk çıkacak gibiyim.

Bittiğinde yorumlarımı paylaşıyor olacağım :)

Keyifli okumalar…
Not: 22 Temmuz 2009 tarihinde yazılmıştır. – Okur Yazar Nane Şekeri

28 Kasım 2011 Pazartesi

3.KİTAP : TUTULMA


Kitabın Arka Kapak Yazısı

Tüm dünyada satış rekorları kıran Alacakaranlık Serisi’nin yüksek hasılatlı filmi vizyona girmeden beklenen üçüncü kitap Tutulma,kitabevlerinde…
Binlerce Alacakaranlık hayranını beklediğine değecek kadar sevindirecek olan kitabın satışa sunulduğu ilk gün kapışılması mümkün!

Çünkü Edward’la Bella için aşkın anlamı Tutulma’da daha derin…

Serinin 3. kitabı olan Tutulma’yı okumadım yedim, bitirdim.
Alacakaranlık ve Yeni Ay ‘daki yorumladığım maceralar Tutulma’da da son sürat devam ediyor.
Şimdiiii gelelim yorumumaaaaa.
Efenim, bu kitapta bahsi geçen vampir, kurt adam gibi arkadaşların kitabı fantastik yaptığını düşünüyorsanız bence yanılıyorsunuz.
Hepimizin karşısına vampirler, kurt adamlar çıkabilir, bu arkadaşlar kendi aralarında gürültülü kavgalar yapabilirler. Hatta etrafınızı inceleyin bakayım belki bunlardan sizin hayatınızda da vardır.Normal!...
Bu yazdıklarım gerçek hayatta karşılaşma olasılığınızın son derece yüksek olduğu durumlar.
Bana inanmıyor ve peki Nane Şekeri kitabın fantastik yönü nereden geliyor? Diyebilirsiniz. çok mantıklı olarak. Hemen yanıtlıyorum.Edward!!!!!
Evet, Edward.
Böyle mükemmel ,her zaman yapılması gereken en doğru şeyi yapabilen bir sevgili hayatta olamayacağı içiiiin bu kitap tamamen bir hayal ürünüdür.Çünkü yok böyle biri!!!!Var olduğunu düşünüyorsanız beni de haberdar ediniz :)
Kısa sürede yiyip bitirerek yorumladığım Tutulma’da da esas kızımız Bella ,oğlumuz Edward (Aaah Ahhh :)) ve evladımız Jacop yine karışan ortalığı düzeltmek zorunda kalıyor :)
4.kitap Şafak Vakti'ni okumaya başladım bu sabah :)

Keyifli okumalar…
Not: 8 Temmuz 2009 tarihinde yazılmıştır. – Okur Yazar Nane Şekeri

26 Kasım 2011 Cumartesi

2.KİTAP : YENİAY


Kitabın Arka Kapak Yazısı

Edward ve Cullen Ailesi'nin diğer üyeleri Bella'nın doğum günü için bir parti verirler, fakat Bella ısrarla karşı çıkar.

Çünkü ortada büyük bir sorun vardır; Edward sonsuza dek genç kalacaktır, peki ya Bella? Kâbuslar, sırlar, imkânsızlıklar, seçimler ve kararlar...

Bella ve Edward'ı yine sorlu bir mücadele bekliyor.

Alacakaranlık'ın kahramanlarının aşk ve heyecan dolu macerası Yeniay'da hız kesmeden devam ediyor.

Nane Şekeri'nin Yorumu :

Serinin bu kitabını okurken kızımız Bella’nın kaderine şaşmamak mümkün değil.

Hayatında iki olağanüstü sevgili adayı var ama biri vampir , diğeri kurt adam!!!!

Bu kitabın kurgusu, beni açıkçası meraklandırmıyor, hayretlere düşürmüyor, büyülemiyor ama her ne yapıyorsa kendimi öyle kaptırıyorum ki bütün ana haber bültenlerine konu olan, insanları çileden çıkaran köprü çalışmasına bağlı trafik gerginliğinin farkına bile varmıyorum : )yol nasıl bitiyor anlamıyorum bile :) …

3. kitap Tutulmaya başladım bile :)

Keyifli okumalar...

Not: 29 Haziran 2009 tarihinde yazılmıştır. – Okur Yazar Nane Şekeri

1.KİTAP : ALACAKARANLIK


Kitabın Arka Kapak yazısı

Üç şeyden kesinlikle emindim.

Birincisi, Edward kesinlikle bir vampirdi.

İkincisi, onun ne kadar güçlü olduğunu bilmediğim bu vampir yani benim kanıma susamıştı.

Üçüncüsü, ona koşulsuz ve geri dönülemez biçimde aşıktım.

Nane Şekeri'nin Yorumu :
Etrafta salgın gibi dolaşan bir seri.Nerdeyse herkes ya okumuş ya da okumakta kitabı.

Ben bir solukta serinin ilk kitabı olan Alacakaranlık'ı bitirdim.

Fantastik kitaplar okuyan biri olarak öncelikle şunu söyleyeyim.Bu romanda "Orta Dünya", "Yerdeniz" ya da farklı bir boyutta olan "Hogwarts" gibi farklı zaman ya da yerler yok.Fantastik öğeler sıradan günlük hayatın içinde anlatılmış.Sanki her an herkesin başına gelebilirmiş gibi...

Sanırım çekici olan yanı öncelikle rahat okunuyor olması ve ulaşılmaz ama mükemmel sevgili Edward :) herkesin bir kusuru olabileceği gibi onun da kusuru var , o da vampir olmak. Ne yapsın çocukceğiz :) Zaten esas kız Bella da pek takılmıyor onun bu yönüne.

2. Köprüde yapılan güçlendirme çalışmaları nedeniyle 1. köprüde trafik yoğunluğunun artması ,işe yetişmek için daha erken yola çıkmak gibi tatsız durumları bile unutturuyor uzun yolculuk sürenizde :) Sadece bu yönüyle bile okumaya değer :)

Şimdi serinin ikinci kitabı olan Yeni Ay'ı okuyorum.Bitirdiğimde yorumlarımı yazacağım.

Keyifle okumalar...

Not: 24 Haziran 2009 tarihinde yazılmıştır. – Okur Yazar Nane Şekeri

ESKİLERDEEEN BİR KİTAP SERİSİ

İlk ve artık ihmalimin affedilemez olduğu blogum Nane Şekeri’nde en popüler olduğu dönemde  Alacakaranlık serisini okumuş ve bahsetmiştim.

Şu günlerde serinin yeni filmi vizyonda.Henüz izleme fırsatım olmadı.

Yaklaşık 2 yıl önce okuyup yazdığım yazıları şimdi kitap blogumda yeniden yayınlamak istedim.Hem de hiçbir ifadesini değiştirmeden.O dönemde nasıl bir anlatım ile yazdığımı tekrar okumak benim için de değişik olacak.

Hala okumayanlar ve merak edenler varsa buyurun Nane Şekeri’nin kitap arşivinden Alacakaranlık sersisi J

Keyifle okumalar…

25 Kasım 2011 Cuma

KOCAMAN TEBRİKLER BANA :)

Biliyorsunuz evde yığılan kitapları bitirmek amacı ile kitap diyetine girmiştim.Diyet kurallarım ise ;

1.Yeni kitap almamak
2.Mevcut kitapları hızlıca okumak

Bugün öğle tatilimde iki ayrı kitapçıyı uzun uzun gezmeme rağmen bir tane bile kitap almadan çıktım :)

Kendimi kutluyorum, başarımın devamını diliyorum :)

Keyifle okumalar...

22 Kasım 2011 Salı

DİJİTAL FOTOĞRAFÇININ EL KİTABI – 1


Kitabın Arka Kapak Yazısı

Olay yaratan, best-seller olan ve ödüller kazanan Dijital Fotoğrafçılar İçin Photoshop kitabının yazarı, “sayısal karanlık odayı” sonsuza kadar değiştiren adam, Scott Kelby, şimdi de dijital fotoğrafçılığın en önemli unsuruna el atıyor: günümüzün en iyi profesyonel dijital fotoğrafçılarının kullandığı hileleri kullanarak profesyonelce kareler nasıl çekilir (aslında sandığınızdan daha kolaydır).

Net fotoğrafçılar için profesyonel ipuçları

Çiçekleri profesyonelce çekin

Profesyonel kalitede düğün fotoğrafları

Profesyoneller gibi manzara çekmek

Profesyoneller gibi spor fotoğrafçılığı

Profesyonelce portre fotoğrafçılığı

Sorunları profesyonelce atlatmak

Dijital ortamın profesyonel kullanımı

Profesyonel baskı ve işe yarar diğer şeyler

Profesyonel seyahat ve şehir hayatı fotoğrafları

“O Kareyi” çektiren fotoğraf reçeteleri

Okur Yazar Nane Şekeri kitap hakkında der ki…

Yazarı Scott Kelby.

Alfa Yayınlarından çıkan bir kitap.

Kitap araştırırken en çok önerilen kitap serisi budur.Bir fenomen gibi.

3 kitaptan oluşuyor. Ben sadece ilk kitabını aldım.

Gerçekten anlatımı çok yanlın, anlaşılır ve eğlenceli.Örnek fotoğraflar da renkli.

Kitabın başında yazar bu kitabı okurken yanımda bir arkadaşım çekim yaparken ona nasıl anlatıyorsam öyle anlatacağım diyor ve sahiden öyle de anlatıyor.

Bu kitap çok ünlü, çok öneriliyor ama siz daha bu işin a,b,c  sini bilmiyor iseniz bu kitabı edinmek için biraz bekleyin.Önce biraz kendinizi geliştirin sonra hemen bu kitaptan edinin ve yanınızdan ayırmayın.Çok yararlı bir kitap.

Keyifle okumalar…

21 Kasım 2011 Pazartesi

A’DAN Z’YE DİJİTAL FOTOĞRAFÇILIK


Kitabın Arka Kapak Yazısı

Güncel, kapsamlı, güvenilir ve ilham verici.

Dijital fotoğraf makinenizi, mönü ayarlarından başlayıp çalışmasını sağlayan teknolojiye kadar adım adım keşfedin.

Kompozisyon yeteneğinizi geliştirin.

Enstantane, diyafram ve diğer kontroller de dahil olmak üzere, tüm geleneksel fotoğrafçılık yeteneklerinizi derinlemesine gözden geçirip yaratıcılığınızı serbest bırakın.

Okur Yazar Nane Şekeri kitap hakkında der ki…

Yazarı Chris George.

İnkılap Yayınlarından çıkan bir kitap.

Makinenizi almış , nasıl bir makine almalıyım aşamasını geride bırakmış iseniz yararlanabileceğiniz bir kitap.

Konular çok pratik ve sistematik olarak anlatılmış ve en güzeli de örnek fotoların renkli olması.Bu yönü ile okunması ve yararlanılması daha iyi bir kitap.Bir sürü yazıya da boğmuyor.

İnkılap Kitapevinde kısa bir süre önce %20 indirim ile satılıyordu.

Keyifle okumalar…

20 Kasım 2011 Pazar

HER YÖNÜYLE DİJİTAL FOTOĞRAFÇILIK


Kitabın Arka Kapak Yazısı

Deklanşörün çıkardığı bir klik sesi ve farenizin birkaç tıklamasıyla dudak uçuklatan fotoğraflar çekmeniz mümkün… üstelik bunları bütün dünya ile paylaşmak da hiç zor değil. Dijital fotoğrafçılık, ustalığa giden yolun en kısa olduğu sanatlardan biri-tabii nasıl yapacağınızı biliyorsanız.

Her Yönüyle Dijital Fotoğrafçılık, her geçen gün büyük bir hızla gelişmeye devam eden bu sanat dalında ustalaşmak için ihtiyaç duyacağınız her türlü bilgiyi bünyesinde barındırıyor.

Bu kitap sayesinde,
size en uygun fotoğraf makinesini seçebilir,
ışık ve flaşı istediğiniz etkileri elde etmek için kullanabilir,
çektiğiniz fotoğrafları bilgisayarınıza taşıyıp üzerlerinde çalışabilir,
fotoğraflarınızı sıkıştırıp internete aktarabilir,
takvimler gibi kişiye özel hediyeler hazırlayabilirsiniz.
İster tam bir acemi, ister gelişmeye devam eden ve daha tecrübeli bir fotoğrafçı olun, elinizdeki bu vazgeçilemez kılavuz size mükemmel fotoğrafları nasıl çekeceğinizi anlatıyor.

Okur Yazar Nane Şekeri kitap hakkında der ki…

Yazarı Rick deGaris Doble.

Arkadaş Yayınlarından çıkmış bir kitap.

Baktım ki dergiler ve kitapçıkları ile blogumda fotoğrafçılık ile ilgili yeni bir bölüm oluşmuş,ben de kitaplığımda bulunan bu konudaki kitaplarımı da paylaşayım istedim.

Eğer siz de benim gibi kursa gitmeden kendinize bir şeyler katmak niyetinde iseniz faydalı olur umarım.
Ben önce kendim uğraşıp eksiklerimi görüp, kurstan ne bekleyeceğimi de belirlemek istiyorum.Sonra tarzıma, zamanıma ve parama göre  bir kursa devam etmeyi planlıyorum.

Her Yönüyle Dijital Fotoğrafçılık,en en başlangıç seviyesi için çok uygun.Hatta makine almadan okunmasını önereceğim bir kitap.Sonu olmayan fotoğraf dünyasında biraz da yönünüzü belirlemeniz açısından yararlı olacaktır.

İlerleme kaydettiğinizde de elinizde bulunacak güzel bir rehber.Anlatımı da güzel ama  tek kusuru siyah beyaz olması.Dijital fotoğrafçılık öğrenirken örnek fotoğrafların renkli olmasını istiyorsunuz ama bu kitap bu yönden pek yardımcı olmuyor.

Keyifle okumalar…

15 Kasım 2011 Salı

FOTOOKUL – GEZİ FOTOĞRAFI NASIL ÇEKİLİR?


Bu kitapçık Foto Atlas’ın yaz sayısının eki aslında.Daha önceki yazımda bahsetmiştim.

Atlas’ın Ekim 2011 sayısında bir yazıda bu kitapçığı e-kitap olarak pdf formatında indirilebileceği yazıyordu.Kaçıranlar var ise buradan temin edebileceklerini belirtmek istedim.

Aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz.

Atlasın kendi sayfasına ulaşmak ister iseniz www.kesfetmekicinbak.com linkine tıklayabilirsiniz.

Keyifle okumalar…

14 Kasım 2011 Pazartesi

FOTOOKUL – PORTRE FOTOĞRAFI NASIL ÇEKİLİR?


Şu Atlas bir şeyi de kötü yapsın yaaaa.Hele bu özel koleksiyonlarına bayılıyorum.Fotookul serisinin bendeki ikinci kitabı ( Foto Atlası yeni keşfettim) Portre Fotoğrafı Nasıl Çekilir? Yine çok faideli.

Fotoğraf çekerken hep portre çekmekle ilgilenmediğimi söylerdim.Ama tam olarak bu işe vakit ayırdığımdan beri ilginç bir şekilde insanların mimiklerini, duruşlarını çok kısa sürede kaptığımı ve güzel anlarını iyi görüntülediğimi gördüm.Kendimle ilgili yeni bir şey daha keşfettim.

 Bununla birlikte bu tamamen hissel bir şey.Teknik olarak işin çook çok başındayım.Daha debelenme aşaması diyebiliriz.

Fotookulun bu ekini de görünce ( o an eminim gözlerim ışıldadı J ) çok mutlu oldum.

Kitapçık çok faideli.Baştan sona okudum.Konu hakkında üzerinde durulacak noktalar güzel bir sistematik ile anlatılmış.Bu konuda foto çektikçe ara ara alınıp yeniden okunması gereken bir kitapçık.

 Keyifle okumalar…

13 Kasım 2011 Pazar

FOTO ATLAS – KIŞ 2011

Eveeet yine büyük bir mutluluk ile Foto Atlas dergisinin kış sayısının çıktığını duyurmak istiyorum J

Veeee hemen bu sayısında nelerden bahsedilmiş ona geçmek istiyorum.

Turgut Tarhan -  Yıldız Hareketleri Gecenin Renkleri - Gece yıldız ve gökyüzü çekimi üzerine bir yazı  ve çekim örnekleri ile birlikte anlatılmış.Örnekleri incelemek de nasıl çekildiğini okumak da çok keyifli.Benim ilgimi çeken yazılardan birisi oldu.

Cüneyt Oğuztüzün – İş Başında Çalışanları Fotoğraflamak Açıkhavada, doğada çalışan kişilerin fotoğraflarının çekimi ile ilgili bir yazı.Yöntemler,incelikler…Şu ana kadar hiç bu konuda bir çekim yapmadığım için ihtiyaçlarımı ne olabileceğini bilemeden okudum.Sanırım biraz deneme yaptıktan sonra yeniden bu yazıya bir bakacağım.

Atlas Fotoğrafçılarından Yansımalar - Çeşitli mekanlarda kullandıkları yansıtıcı yüzeyleri ( su,ayna,cam…) nasıl ve hangi teknikle kullandıklarını anlatıyor.Çok faideli.Sık kullanılan ve örneklerini çok gördüğüm bu tip fotolarda uygulanan bu tekniğe  profesyonel fotoğrafçıların nasıl baktığı ve nasıl kullandığı anlatılıyor.

Sinan Çakmak – Karanlığın Keşfi Çok yüksek ISO da çekim üzerine bir yazı.

Ali İhsan Gökçen – Zamanın Ruhu – Doğada Devinim – Çok öğretici bir yazı.Benim üzerinde uğraştığım ama yapamadığım noktaları anlayabilmem için çok yararlandım.Söylemeye gerek var mı bilemiyorum fotolar yine nefissss.

Ozan Bilgiseren – Çarpık Netlik – Lens Baby ile Bakmak Bu konuda hiçbir bilgi ve fikrim yoktu.Detaylı öğrenilecekler listeme bir yenisini ekledim J

Özlem Demircan – Mucizeyi Görmek – Doğum Fotoğrafçılığı – Doğum fotoğrafçılığı hiiiiç ilgimi çekmeyen bir konu.Bununla birlikte Özlem Demircan’ın anlatımı çok güzel.Gerekli detayları çok iyi yazmış.Konu ilginizi çekiyorsa faydalanabileceğiniz, benim gibi konu ilgi alanınızda değil ise yazının güzelliği için okunmalı.

Derginin en sonunda yeni çıkan fotoğraf makinesi modelleri her zaman olduğu gibi tanıtılmış.Faideli.

Derginin bu sayısının eki ise Portre Fotoğrafı Nasıl Çekilir? Kitapçığı detaylı anlatacağım.

Keyifle okumlalar…