30 Ocak 2012 Pazartesi

TREVANIAN HAKKINDA…


Vikipedi’den yazar hakkında bilgi

Rodney William Whitaker, (doğum 12 Haziran 1931, New York - ölüm 14 Aralık 2005 İngiltere) ABD'li yazar. Romanlarında genellikle Trevanian takma adını kullandığı için bu isimle tanınır.

14 Aralık 2005'te 74 yaşında hayata veda etti. İngiltere'nin batısında adı açıklanmayan bir kronik akciğer hastalığı tedavisi gören Whitaker, 15 Aralık'ta toprağa verildi. Vasiyetine uygun olarak mezarının yeri açıklanmadı.

"Trevanian" adıyla yazdığı casusluk ve macera romanlarıyla ünlenen Rod Whitaker, kendi adının dışında, "Nicholas Seare" ve "Benat LeCagot" gibi birçok takma isimle değişik konularda eserler yayımladı.
Katya'nın Yazı, Şibumi, Hesaplaşma, Yirminci Mil Türkçe'ye çevrilen ve en bilinen kitapları. Kitapları dünyada milyonlarca basılan Whitaker, yaşamı süresince hiç ortaya çıkmayarak kendisini gizledi.

Şibumi (Shibumi) adlı macera romanı dünyada satış rekorları kırmıştır(Şibumi). Yazarın Yayımlanmış 10 kadar romanı 5 milyonun üzerinde satış yapmıştır. Türkçe’ye İnfazcı adıyla çevrilen ilk romanı The Eiger Sanction, ünlü oyuncu / yönetmen Clint Eastwood tarafından sinemaya kazandırılmış ve çok başarılı performans sergilemiştir.

Okur Yazar Nane Şekeri yazar hakkında der ki…

Off birsürü güzel şey söylemek istiyorum hakkında.

Öncelikle adının yazılışını her seferinde karıştırıyorum J Doğrusu Trevanian ama ben bazen Travenian yazabiliyorum J

Yazar ve kitap dendiğinde artık herkese neredeyse ezberlettiğim üç sevdiğim yazardan biridir kendisi.Hakkında hiçbir şey bilmiyorken Şibumi adlı kitabı ile tanıştım. Ama okuyarak değil.Kitap satışı ile ilgili çalıştığım dönemde Şibumi’yi deli gibi satıyorduk.Ben ilk kez görmüştüm.Çok satan kitaplara da önyargım vardı.Bir süre hiç ilgilenmedim.Sonra niye hatırlamıyorum bir tane de kendime aldım ve tanıştım Trevanian ile.

Şibumi’den sonra “aaaaa Katya’nın Yazı’nı okumadan olmaz “ yorumları nedeni ile onu da aldım okudum.Ve gördüm ki garip bir şekilde ben bu yazara bağlanıvermişim.

Gizemini, anlatımını,her kitabından bambaşka bir konuyu son derece güzel yazmasını çok sevdim.
Daha önce de söylemiştim.Her yaz bir Trevanian okuma geleneğim vardı.Hiç de sistemli bir karar değildi ama öyle denk gelmişti.Sonra biraz ara verdim bu geleneğe.

2 yıl kadar önce bir arkadaşım benim yazarın kendisini ve kitaplarını ne kadar sevdiğimi öğrenince Trevanian’ın Nicholas Seare adı ile iki tane kitap yazdığını, ikisini de okuyup çok beğendiğini söylediğinde aynı yazarın bambaşka bir tarzı ile tanıştım.Tabiii çok sevdim J

Öldüğünü öğrendiğimde çok üzüldüm.Sanki her zaman onunlaymışım gibi ölümünden çok etkilenmiştim.
İşte böyleeeee blogumda en sevdiğim üç yazarın da ( Trevanian,İhsan Oktay Anar ve Neil Gaiman ) hem kitaplarını hem de kendilerini yazmış oldum.Çok mutluyum J

Keyifle okumalar…                    

10 yorum:

  1. okuyacağım, bu kadar Trevanian üzerine okumazsam ayıp olacak :)))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. valla ben de fark ettim ki çok baskıcı olmuşum bu konuda :)

      Sil
  2. Çok saol doğru düzgün tanımadım bir yazarı tanımış oldum yazılarınla. Kendini gizlemiş olması, hiç söyleşilere katılmaması çok ilginç. Sanırım ailesi mezarı konusunda da ketum davranmış, nerede gömülü oldugu bilinmiyor..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aslı, çok mutlu oldum bu yorumuna.Teşekkür ederim.Evet, çok gizemli.ama ben yakıştırıyorum ona :)

      Sil
  3. Trevanian'in bu gizemi romanlarina olan ilgimi de arttiriyor, oldugunu bilmiyordum...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. aaah ah Trevanian'da ilgi keşfedilecek daha çok şey var :)

      Sil
  4. Allah rahmet eylesin toprağı bol olsun. Bi tek şibumisini okudum o da beni çok sarmadıydı. Herşeyde göze batan irite edici bir gizem. Adam sarılmış gizeme diyo ki size bu dövüş taktiklerini anlatamam çünkü geçen kitabımda gittim bi hırsızlık taktiği verdim müze soydular aynı yöntemle ıvız zıvırı. Herifteki uyanıklığa bak yaaa aklı sıra bana öteki kitabını da aldıracak :D Bi de kitaptaki karakterler sevişmede pro adamlardı ne yapıolardı çok merak ediordum ama orda a saçma sapan bir gizem bir betimleme yumağı vardı. İyidir hoştur ama bu tırıvırıvenian delikanlı adamı bozar :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. hah haaa :) hiç böyle düşünmemiştim :) aklıma gelmeyen bu bakış açısı için teşekkürler.
      benim gibi bir fanatiğine böyle şeyler yazma cesareti için de tebrikler :)

      Sil
  5. Trevanian deyince bende akan sular durur o kadar seviyorum ben de ilk şibumi sayaesinde tanıştım bu yazarla ve çok etkilendim
    öldüğüne hiç inanamadım hep onun gizli o güzel bahçeli evinde kapısı sorunlu arabası ile yaşadığını hayal ediyorum:) Sonrasında katya'nın yazını okudum şimdi sıra diğerlerinde düşünmek bile heyecan veriyor.. Bu arada 100. kişi olarak oturdum koltuğuma izlemekteyim ;)

    YanıtlaSil
  6. Sessizce, öncelikle bloguma hoş geldin.

    Trevanian ruhunu paylaşmamıza çok sevindim :)

    Sevgiler...

    YanıtlaSil