16 Ocak 2012 Pazartesi

1339… YA DA ÖYLE BİR YIL


Çok gezmiş, çok görmüş sokak satıcısıyla onun "aydın" arkadaşının yolunun, soğuktan donmamak için gizlice girdikleri boş bir malikaneye düşmesiyle başlıyor masalımız.

Tahmin edileceği üzere malikane boş değildir. Yalnızca sakinleri köşelerine çekilmiş Tanrı’ya dua etmektedirler. Niye mi? Çünkü bu gece dünyanın sonudur ve yarın olmayacaktır. Dolayısıyla cennet ile cehennem arasında bir tercih yapmak zamanı gelmiş de zamanı geçmiş midir bilinmez.

Cehennemin kapısından biraz uzaklaşmak için edilen dualar çok da sebepsiz görünmüyorlar çünkü. Elbette kimse kusursuz değil! Bunu becerebilenler ne alâ, ama zor görünüyor hem de herkesin aynı yönde dua etmesine rağmen.
Ne yazık! Okuyun siz de göreceksiniz.

Nane Şekeri’nin Yorumu:

Bu kitabın peşinden çok koştum. Peşinde koşarken de bayağı bir “bunlardan sen ne anlarsın ki “tavrı ile karşılaştım. Oysaki çok anlarım :)

Tam bir Travenian hayranıyımdır. Okumadığım çok az kitabı vardır.Asıl adı Rodney William Whitaker dır ve Travenian adı en sık kullandığı takma addır. Travenian’ın yanı sıra Nicholas Seare adıyla da iki tane kitabı olduğunu öğrendiğimde tabii büyük bir hevesle başladım aramaya.

Kitaplardan diğerinin adı da “ Kaba Saba Masallar” ama kitapçılarda bulamadım. Bulamadığım gibi bir de öğle tatilimde gittiğim bir kitapçıda “ anlıyorum ama Travenian’ın sadece bu kitapları vardır, siz bunları okuyun, Travenian başka kitap yazmadı, diğer isimle bir kitabı yok üstelik öldü sanırım” diyerek benim okuma bilgi ve seviyemi tartabildiğini sanan biri ile karşılaştım. Bir de elime yazarın en ünlü kitabı olan Şibumi’yi tutuşturmasın mı?"Hadi bacım, sen önce bunu bir öğren "der gibi...

Peki, bana ne oldu bu arada? Kan, beynime çıkıverdi normal olarak!!!

Böyle her şeyi ben bilirim, siz nereden bileceksiniz tavırları beni anında uçan tekme moduna soktuğu için bu sefer de durum değişmedi. Ve ben yazarın asıl adı ile başlayıp, kitaplarını okumamla devam edip ölüm yılını da söyleyiverince ( çünkü ben öldüğünü sanmıyor, biliyorum !!!) neye uğradığını şaşırarak, allak bullak bir surat ile nihayet geçti stoklarını kontrol etmek üzere bilgisayara. Stoklarında da yoktu zaten kitap.

Öyle herkese bilmişlik yapmaması gerektiğini öğrettiğimi düşünüyorum.

Neyse internetten sipariş verdim o da çok geç geldi. Diğer siparişim olan “Kaba Saba Masallar” hiç gelmedi, bulamadılar. Anlaşıldığı üzere temini zor bir kitap :)

Kitap, küçücük, incecik,içinde var 1 hikayecik… Eski bir halk masalının yazar tarafından yeniden yorumlanması şeklinde yazılmış.

Kıyamet gününden önceki gece evlerine gelen davetsiz misafirlerin, hayatlarında yaptığı şaşırtıcı değişikler keyifli bir dille anlatılıyor :)

Hikâyenin kahramanlarının, olayların akışında çıkarları için nasıl da birbirine sırt döndüğü, halkı temsil ettiğini her fırsatta söyleyen birinin mevkii sahibi olma şansı yakaladığında ideallerinden nasıl da hemen vazgeçtiği ve yeni yaşamına ne kadar çabuk uyum sağlayabildiği çok güzel işlenmiş.

Kitabın temini zor ama bulabildiğinizde eğlenceli bir şekilde okuyabileceğiniz bir kitap.

Keyifle okumalar…


Not : Bu da Nane Şekeri  blogumdan bir yazı.20 ekim 2009 tarihinde yazılmıştır.-Okur Yazar Nane Şekeri



Kitabın Arka Kapak Yazısı

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder