6 Kasım 2011 Pazar

AMERİKAN TANRILARI


Kitabın Arka Kapak Yazısı

HAZIRLANIN… FIRTINA YAKLAŞIYOR…

Yarattığı kahramanlar ve atmosferlerle hayal gücünüzü şenlendiren Neil Gaiman, Amerikan Tanrıları’nda size hem tanıdık hem de tamamen yabancı bir dünyanın kapılarını aralıyor…

Amerika’da tanrılar ve mitolojik yaratıklarla yapacağınız bu müthiş yolculuk başınızı döndürecek…

Geçmişte birtakım kirli işlere bulaşmış olan Gölge, cezasını tamamlamak üzeredir. Artık tek istediği, eşi Laura’yla birlikte sessiz sakin bir yaşam sürmek ve beladan mümkün mertebe uzak durmaktır. Ta ki, eşinin korkunç bir kazada hayatını kaybettiğini öğrenene kadar.

Cenazeye gitmek üzere bindiği uçakta bir adamla tanışır. İsminin Çarşamba olduğunu söyleyen bu düzgün giyimli, yaşlı adam, Gölge hakkında hiç kimsenin, hattâ kendisinin bile bilmediği şeyler anlatır ve... onu yaklaşan fırtınaya karşı uyarır. Bundan böyle artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır, çünkü günlük hayatın o sakin yüzeyinin altında, Amerika’nın ruhunu ele geçirmek için büyük bir savaş kopmak üzeredir.

“Amerikan Tanrıları bir tür mucize. Okunması gereken çok önemli bir kitap…” Jonathan Carroll
"Gizem, hiciv, seks, dehşet, şiirsel anlatı –Amerikan Tanrıları tüm bu unsurları bir araya getirerek okuyucuyu avucunun içine alıyor.” The Washington Post

Okur Yazar Nane Şekeri kitap hakkında der ki…

Kitap içeriğinden önce kitabı aldığımdaki ruh halimi anlatmak istiyorum J

Kitabın çıktığını duymuştum ama bir türlü kitapçılarda bulamamıştım.Sonraaaa birden rafta karşımda görünce mutluluktan uçarak kitabı alıp hemen kasaya gittim ve alıverdim.Bu süreyi çok net hatırlamıyorum.Pek kendimde değildim, mutluluk sarhoşu diyebilirsiniz J

İşte ben böyle öpe okşaya kitabı alıp kitapçıdan çıktım.Tam emin eğilim ama havaya zıplayıp ayaklarımı yandan falan da birbirine vurmuş olabilirim J

Ne yapayım çok seviyorum bu yazarı ve kitaplarını J

Akşam eve geldiğimde annem ”senin elinde okuduğun bir kitap var.sen onu bana ver ben önce okurum” dedi.Resmen kitabıma el koydu.Neyse annemdir, o da Gaiman’ı çok seviyor diyerek teselli ettim kendimi.
Ama annem kitabı okudukça “ay bu ne biçim bir kitap, ne kadar açık saçık.sen bunu okuma “demeye başladı J Bitirdiğinde de fikri kesinlikle değişmemişti J

Şimdi kendi yorumlarıma geçiyorum.Evet, kitap biraz yaş sınırı istiyor.Yıldız Tozu,Koroline gibi değil.Ama Gaiman’ın karanlık tarzı,son derece ilginç konu ve karakterleri kullanması ile yine harika bir kitap.
İlk kez Gaiman okuyacaklar için pek uygun bir başlangıç olduğunu söyleyemem.Yıldız Tozu,Mezarlık Kitabı, Yokyer Gaiman ile tanışmak için çok daha uygun kitaplar olacaktır.Eğer çok sevmiş iseniz bu kitapları, hemen Amerikan Tanrıları’nı da okuyun. Ama saydığım bu kitaplara ısınamadı iseniz Amerikan Tanrıları’nı hiç okuma listenize almayınız.

Kitabın konusuna gelince.Eski zamanlarda Amerika’ya göç eden insanlar kendi inançları ile kendi tanrılarını da bu yeni kıtaya getirmişleridir.Mısır Tanrıları,Afrika Tanrıları…

Tüm bu tanrılar artık günümüzde güçlerine eskisi gibi sahip olmadan, hatta sıradan hayatlar  yaşamaktadırlar.Bir de bunun üzerine kendilerine savaş açan Medya, İnternet gibi yeni tanrılarla uğraşmak ve sonunda savaşmak zorunda kalırlar.

Eski Tanrıları toparlamak, bir araya getirmek ve örgütlemek ise kendisi hiç de tekin biri olamayan Çarşamba tarafından yapılmaktadır.Bu görevde Çarşamba, kendisine yardımcı olarak (biraz da hile ile) Gölge’yi seçer.

Ve böylece kahramanımız Gölge başlarda tam olarak neyin içerisine daldığını bilmeden savaşın ortasında kalıverir.

Eski ve Yeni Tanrılar’ın savaşındaki sonuç ise ilginçtir.

Keyifle okumalar…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder