13 Ağustos 2011 Cumartesi

CENGİZ AYTMATOV HAKKINDA…



12 Aralık 1928 tarihinde Kuzeybatı Kırgızistan'daki Talas eyaletinin Şeker köyünde doğdu. Babası Torekul Aytmatov, Sovyet Kırgızistanında seçkin devlet adamı idi, ancak 1937'de tutuklandı ve 1938'de kurşuna dizildi. Tatar kızı olan annesi Nagima Hamziyevna Abdulvaliyeva tiyatro aktrisiydi. Adı, Cengiz Han'dan esinlenerek konulmuştur.

Gençliği sıkıntılı bir döneme denk gelmişti. O dönemde zaten yeni yerleşmeye başlayan siyasal sistem, bir de savaşla mücadele etmek zorundaydı. Çok genç yaşta çalışmaya başladı; çünkü II. Dünya Savaşı'nın SSCB üzerindeki etkileri gençleri de etkiliyordu, yetişkinler savaşta olduklarından, gençlere büyük iş düşüyordu. On dört yaşında köyündeki sekreterliğe girdi. Burada tarım makinelerinin sayımı, vergi tahsildarlığı gibi işlerde çalıştı.

Köyünden, Kazakistan'a giderek Cambul Veterinerlik Teknik Okulu'nda okudu. Daha sonra şimdiki Kırgızistan'ın başkenti olan Bişkek'e giderek burada Frunze Tarım Enstitüsü'nde öğrenimine devam etti. Ardından Maksim Gorki Edebiyat Enstitüsü'ne geçti ve 1956 ile 1958 yılları arasında Moskova'da okudu.

Yazmaya bu yıllarda Pravda gazetesinde başladı. Ardından, yazdığı eserleriyle üne kavuştu ve 1957 yılında Sovyet Yazarlar Birliği'ne üye kabul edildi. 1963'te Lenin Ödülü'nü aldı. Yapıtları yüz ellinin üstünde dile çevrildi. 1990-1994 yıllarında Sovyetler Birliğini ve Rusya Federasyonunu, sonra ise 2008 yılına kadar Kırgızistan Cumhuriyetini büyükelçi olarak temsil etti.

Aytmatov, Gün Olur Asra Bedel romanının film çekimleri için gittiği Rusya'nın Tataristan Cumhuriyeti'nin başkenti Kazan'da 16 Mayıs 2008 rahatsızlanarak böbrek yetmezliği teşhisiyle tedavi için Almanya'ya getirilmişti. Almanya'nın Nürnberg kentindeki Klinikum Nord'da tedavi gören Cengiz Aytmatov, komaya girmişti.10 Haziran 2008 tarihinde Nürnberg'de yaşamını yitirdi.

Okur Yazar Nane Şekeri yazar hakkında der ki…

Cengiz Aytatov’un sadece bir tane kitabını okudum.Çok beğenerek okudum.

Betimlemeleri,zarif anlatımı,hikayenin geçtiği dönem ve ortama hiç zorlanmadan sizin de gidivermenizi sağlıyor.

Sadece bir kitabını okuduğum için uzun uzun yorum yazamayacağım.Bununla birlikte bu tek kitabı çok beğendim.

Keyifle okumalar…

10 Ağustos 2011 Çarşamba

CEMİLE-SULTANMURAT


Kitabın Arka Kapak Yazısı

Aytmatov’a ilk büyük şöhretini kazandıran Cemile,bir çoklarınca en güzel aşk hikayesi olarak değerlendirilmiştir.Gerçekten de Cemile,aşk ve tabiatın çocuk dikkat ve masumiyetiyle sunulduğu şahane bir duygu tablosudur.Ayrıca töre ve çevre şartlarının insan unsuruyla ilişkileri açısından da olağanüstü bir hikayedir.

Sultanmurat da Aytmatov’un diğer bir aşk hikayesidir.Bunda at ve tabiat sevgisiyle Sultanmurat ve Mirzagül’ün aşkları “Manas” destanındaki Semetey ve Ayçörek’in aşklarına benzetilmiştir.

Refik Özdek’in Türkçesiyle bütün bu lezzetler okuyucuya kazandırılmıştır.

Okur Yazar Nane Şekeri kitap hakkında der ki…

Cengiz Aytmatov’un bu kitabını okumaya Zülfü Livaneli’nin kitabındaki anlatımından sonra karar verdim.

Geçen yıl okudum.Şimdi kitabı yazmaya karar verdiğimde fark ettim ki hikayelerin ikisini de çok net,aynı etki ile hatırlayabiliyorum.

Okuduğumda da çok beğenmiştim ama bu kadar hafızamda yer ettiğini fark etmemiştim.

Kitapta iki tane hikaye var.Cemile ve Sultanmurat’ın hikayeleri.

İlk hikayede deli dolu, cıvıl cıvıl Cemile ile tanışıyorsunuz.Aklına estiği , kendi bildiği gibi konuşan, hareket eden güçlü bir karakter Cemile.

Çok da onaylanmayacak bir aşkın içine düşüyor.Ve yazarın güzel anlatımı , betimlemeleri ile aşkını oturup siz de yaşayıveriyorsunuz J

İkinci hikayede savaşın etkilerinin bir grup küçük çocuğun hayatını nasıl değiştirdiği ,omuzlarına nasıl büyük bir sorumluluk yüklendiği anlatılıyor.

Ön plana daha çok Mirzagül ve Sultanmurat’ın aşkları alınsa da kendimi Sultanmurat ve arkadaşlarının zor görevleri için çocukluklarından , yaşayacakları o sorumsuz güzel dönemlerinden vazgeçmek zorunda kalmalarından etkilenmekten alamadım.İçim sızlaya sızlaya okudum.İki küçük çocuğun güzel aşkları da öyle güzel anlatılıyor ki bir taraftan gülümseyerek okumaya devam ediyorsunuz.

Hikayelerin her ikisinde de ortak olan muhteşem doğa tasvirleri ve yaşanan aşk hikayeleri.Kitabı okurken siz de kahramanlarla  birlikte çayır çimen dolaşa dolaşa olayları yaşıyorsunuz.

Keyifle okumalar…

4 Ağustos 2011 Perşembe

SUZANNE COLLINS HAKKINDA...



Suzanne Collins, 1964 doğumlu ABD'li çizgi film senaristi ve yazardır.

Collins'in kariyeri 1991 yılında çocuklar için televizyon şovu yazarak başladı. Nickelodeon'da birçok televizyon şovunda çalıştı. Clarissa Explains It All, The Mystery Files of Shelby Woo, Little Bear, ve Oswald adlı çizgifilmleri yazdı. Daha sonra çocuklar için kitap yazmaya başladı. İlk kitabı The Underland Chronicles (Yeraltı Günlükleri) New York Times en çok satanlar listesine girdi.

Daha sonra Eylül 2008'de Açlık Oyunları'nı yazdı. Açlık Oyunları da New York Times en çok satanlar listesine girdi. Eylül 2009'da da 2. kitap Ateşi Yakalamak yayınlandı.

Okur Yazar Nane Şekeri Yazar hakkında der ki…

Açlık Oyunları serisini ( özellikle ilk iki kitabını ) çok beğendim .Rahat, hızlı okunan bir seri.

Fantastik kitaplara, filmlere fena halde düşkünüm.Bu seri bu konudaki beğenime gayet güzel hitap etmekte.Amaaaaa Gregor diye ( sanırım ) iki kitaplık başka bir serisi var. İlk kitabı Açlık Oyunları gibi sanarak aldım, okudum. Ama beğenmedim.Hiiiç tavsiye edemeyeceğim.

Açlık Oyunları’nın filmi de varmış. Şimdi onu beklemekte, aramaktayım J

Keyifle okumalar…





3 Ağustos 2011 Çarşamba

AÇLIK OYUNLARI - 3 - ALAYCI KUŞ


Kitabın Arka Kapak Yazısı

Bütün engellere rağmen, Katniss Everdeen Açlık Oyunları'ndan iki kez sağ çıkmıştır. Ama şimdi kanlı arenadan sağ çıkmayı başardığı halde hâlâ güvende değildir.

Capitol kızgındır.

Capitol rövanş istemektedir.

Uğradıkları bozgunun bedelini ödetmek istedikleri kişi kimdir? Katniss. Daha da beteri, Başkan Snow başka hiç kimsenin de güvende olmadığını açıkça belirtmiştir. Ne Katniss'in ailesi, ne arkadaşları, ne de 12. Mıntıka halkı. Suzanne Collins'in gerilim romanı Açlık Oyunları üçlemesinin bu güçlü ve heyecan verici finali yılın en çok sözü edilen kitabı olmayı vaat ediyor.

"En heyecanlı yerinde kesilen mükemmel kitap okurları üçüncü cilt için feryat ederken bırakacak."
- Kirkus reviews

"Edward'ı ya da Jacob'u unutun... okurlar taraf tutacak: Peeta mı, yoksa Gale mi?"
- Publishers Weekly

"Katniss ustalıkla öldürürken, Collins vurucu yeteneğiyle yazıyor."

- Time dergisi


"Kusursuz ilerleme hızı ve heyecan verici bir dünyanın inşa edilmesi."
- Booklist


"Ardında yeterince yanıtlanmamış soru bırakarak okurları kıvrandırıp ümitsizce bir sonraki bölümü beklemelerini sağlıyor."
- School Library Journal

Okur Yazar Nane Şekeri kitap hakkında der ki…

İlk iki kitabı çok yakın aralıklarla neredeyse ard arda okumuştum.Son kitap olan üçüncü kitabı ise oldukça uzun bir zaman sonra okuma imkanım oldu ve geçtiğimiz hafta tamamladım.

Çok büyük bir heves ve heyecanla beklediğim bir kitaptı.Ama baştan söyleyeyim ilk iki kitabın heyecanını bu son kitapta bulamadım.

Bu kitapta savaş başlıyor!

Mıntıkalardaki isyancılar Capitol’e karşı açtıkları savaşı kazanmak için çok çalışıyorlar çoook.

Üçüncü kitap olan Alaycı Kuş’ta Katniss kendi içinde büyük çelişkiler yaşıyor.Etrafında olan yeni insanlara güvenmeli mi? Güvenmemeli mi? ( Bu soru okurken sizin aklınıza getiriliyor ancak heyecan adına bir kıvılcım yaratmıyor)

Alaycı Kuş’un liderliği tüm mıntıkaların kurtuluşu için büyük önem taşıyor.

Capitol’e ve Başkan Snow’a karşı verilen savaşta kayıplar, acılar çok fazla ön planda.

Seriyi tamamlamak üzere yazılmış, çok da beğenmediğim ama buna rağmen okunması gayet hızlı ve rahat bir kitap.Finalinin çok tatmin edici olmaması ilk iki kitabı gölgede bırakmasın.

Üçleme ,yaz döneminde şöyle bacakları uzatıp kitap okuma zevkine gayet güzel bir keyif katacaktır J

Keyifle okumalar…

Not: Açlık Oyunları serinin adı değil, sadece birinci kitabın adıdır.Serinin devamını ifade edebilmek için diğer kitapların adını yanına yazdım.Kitapların sıralaması ve isimleri şu şekilde :

1.Açlık Oyunları
2.Ateşi Yakalamak
3.Alaycı Kuş

2 Ağustos 2011 Salı

AÇLIK OYUNLARI – 2 – ATEŞİ YAKALAMAK


Kitabın Arka Kapak Yazısı :
Capitol mutsuz, huzursuzluk artıyor. Ateşle dans eden kız bir kıvılcım yaktı, yerin altından yükselen isyan şimdi patlama noktasında!

Kıvılcımlar parlıyor, alevler yayılıyor ve capitol intikam istiyor.

"Açlık Oyunları Serisi, insanı meraktan çatlatan, gerilim dolu, müthiş akıcı ve inanılmaz sarsıcı! Elimden bir türlü bırakamadım. Bağımlısı oldum!"
-Stephen King-

Sabırsızlıkla çıkmasını beklediğim fenomen kitap Açlık Oyunları'nın devamı olan Ateşi Yakalamak kitabını erkenden okuma fırsatı buldum.. Benim yüksek beklentilerimi haklı çıkartmakla kalmamakla birlikte bunun çok üstüne çıktı. Bu kitap Açlık Oyunları kadar heyecanlı fakat daha bir yürek burkucu çünkü zaten karakterleri tanıyorsunuz, zaten onlarla birlikte zorluklara göğüs germiştiniz. Suzanne hikayenin gerçekleştiği yerleri ummadığım yerlere taşımış ve o bu çok zor yerleri seçmekten hiç çekinmemiş. Olağanüstü. Bu kitabı okurken uykunuzu erteleyeceksiniz. Çıktığı andan itibaren listeleri altüst edecek. Tavsiyem o sabah için hazırlanın ve takviminizi ona göre ayarlayın.
-Stephenie Meyer-

"Zekice kurgulanmış ve çok akıcı bir kitap! Büyüleyici."
-John Green-

"Bilimkurgu, heyecan, gerilim ve aşkın muhteşem bir karışımı."
-USA Today-

"Nefes Kesiyor"
-Publisher Weekly-

"Aksiyon, Entrika, Aşk. Kesinlikle mükemmel."
-Kirkus Reviews-

Okur Yazar Nane Şekeri kitap hakkında der ki…
Serinin ilk kitabında hayatta kalabilen kahramanlarımız,kanlı,baskıcı Capitol yönetimini biraz (!) kızdırınca ne olur?
Ben söyleyeyim.Bu asla karşılıksız kalmaz.
Tabii Capitol Halkına her şeyi güllük gülistanlık gösteren Başkan Snow , haraçların tek tek seçildiği mıntıkalarda yaşayan insanların aksine şanslı sınıf olan Capitol Halkına bunu hissettirmeden intikam planlarını yapacaktır.
Bu arada bir de mıntıkalardaki isyanlarla uğraşırken yine bunları Capitol Halkına yansıtmamak için büyük çaba harcamak zorunda kalır.Bu kez işi zor gibi görünüyor.
Capitol yönetimi kanlı ve acımasız düzenini korumak için elinden geleni bu kitapta da yapmaktadır.
Çok akıcı, heyecanlı ve güzel kurgulu bir kitap.
Pıtır pıtır yaz tatillerine çıkılan şu günlerde yanınıza alarak keyifle okuyabileceğiniz bir kitap.
Serinin konuları birbirinin devamı şeklinde .Bu nedenle sırası ile okumanızı önereceğim.
Keyifle okumalar…

1 Ağustos 2011 Pazartesi

AÇLIK OYUNLARI - 1


Kitabın Arka Kapak Yazısı

'Bu kitaba o kadar bağımlı kaldım ki, yemeğe çıktığımda bile kitabı yanımda taşıdım ve masanın altında okumaya devam ettim. Hikayesi beni birçok gece uykusuz bıraktı çünkü bitirdiğimde bile, yatakta bu kitabı düşünmeye devam ettim. Açlık Oyunları kesinlikle büyüleyici.
—Stephenie Meyer

'Elimden bir türlü bırakamadım… Bağımlısı oldum.
—Stephen King

KAZANMAK ÜN VE TALİH, KAYBETMEK İSE KESİN ÖLÜM ANLAMINA GELİR. BU OYUNUN GALİBİNİN KARNI DOYACAK KAYBEDEN İSE ÖLÜMLE TANIŞACAK… AÇLIK OYUNLARI BAŞLASIN..İddia ediyoruz Açlık Oyunları'nın bağımlısı olacaksınız ve bir sonraki kitabı sabırsızlıkla bekleyeceksiniz…
Okur Yazar Nane Şekeri kitap hakkında der ki…

Açlık Oyunları serisinin ilk kitabı sahiden çok sürükleyici.

3 kitaptan oluşan bir seri.

Yine fantastik bir kitap ama okuduktan sonra içeriğinin size böyle sunulmasına karşın bana göre ucunda ölüm olmasa da benzer şeylerin örneklerini gerçek yaşamda görebildiğimizi düşünüyorum.

Açlık Oyunları, yaptıkları işlere göre sınıflanmış ( tarım, maden…) çeşitli mıntıkalardan her yıl kura ile seçilen 2 haracın ( biri kız diğeri erkek 2 yarışmacı ) alınarak bir arenaya getirilip ölümüne savaştırılmaları istenen oyunlar. Tek bir kazanan olmak zorunda ve bu kazananın galip olabilmesi içinde diğer tüm rakiplerini öldürmesi gerekiyor.

Tüm bu oyunlar da Capitol Halkı  tarafından büyük bir keyif ve heyecanla arenadaki kameralar aracılığı ile evlerinden televizyonda izleniyor (Biri Bizi Gözetliyor). Ne kadar kanlı, ne kadar çekişmeli bir yarışma olursa o kadar memnuniyet duyuluyor( gelin kaynana yarışmalarında yaşanan kavgaları hatırlayalım ve izleyicilerin sonrasında bu kavga ve tartışmalardan nasıl keyfi alarak söz ettiklerini düşünelim). Eğer biraz sakin geçerse arenada zaman Oyun Kurucular diye adlandırılan ve oyunun içeriğini hazırlayan ekip tarafından yapılan bir müdahale ile oyuna heyecan katılması(!) amaçlanıyor.

Tüm bu yazdıklarımdan korku kitabı diye bir sonuç çıkarılması doğru olmaz. İşin içine aşk da giriyor :)

Fakat kazanan tek bir kişi olmalı! Ve bu aşk da sadece oyunu kazanmak için bir strateji olabilir mi? Okuyup görmek, öğrenmek lazım :)

Sürükleyici bir dille yazılmış, bu tarzdan hoşlananlar için önerebileceğim bir kitap.

Keyifle okumalar…