Bu yazıyı dün yazacaktım.Çok büyük hevesle işten çıkıp eve döndüğümde saat biraz geçti ama neyse ki bindiğim taksinin şoförü bir fareye, taksi de balkabağına dönmeden evime girebildim J
Ama dün akşama dair hatırladığım en net şey , uyku özlemi ile yatma hazırlıklarına giriştiğimdir.
Bugün erken gelebildim ve artık yazımı yazayım dedim.
Geçen haftalarda nihayet ben de Van Gogh Elayv sergisine gidebildim.Çok güzel ve maceralı bir gündü.Sergiye büyük beklentilerle gittim sanırım.Beklediğimi bulamadım.
Sergi reklamının da bunda katkısı vardı bana göre.Tabloların içinde gibi hissedeceğimi sandım ama olmadı.
Ortam, müzikler … çok güzel.Sanırım çok büyük hayaller kurmamak lazım hepsi o kadar.
En sevdiğim tablosu olan Kargalar ile ilgili ekşını beğendim.En sevdiğim tablosuna böyle bir ayrıcalık yapılması hoşuma gitti J
Van Gogh benim en beğendiğim ressamlardan değildir.Fırça tuşları ile yaptığı sert tarzı severim ama büyük hayranı değilimdir.
Resimlerinde kullandığı fazla canlı renkler hep yapay gelmiştir. Ölümüne yakın yaptığı daha az canlı renkleri ise doğal buluyorum, daha çok hoşuma gidiyor.
Sergiye gitmek isteyenler hızlıca Van Gogh ile ilgili kendilerini donatmak amacıyla 5 adımda Van Gogh şeklinde bir kitap arıyorlarsa bu kitap oldukça güzel.
Hem dönemini, hem yaşamını, hem de tarzını anlamak için güzel bir rehber kitap.
Aslında benim Van Gogh ile ilgili bahsetmek istediğim başka çok çok güzel bir kitap var ama onu henüz ben de edinemedim.Bir ara incelemiştim.Aldığımda bahsederim.
Keyifle okumalar…
Bir Sanat Tarihçi olarak böyle sergilere gidenleri-gidebilenleri hep kıskanmışımdır. İstanbul'da yaşamanın avantajları :) Van Gogh'u da severim.
YanıtlaSilSerdar İstanbul'u ben de çok seviyorum.Tadını da büyük oranda çıkarmaya çalışıyorum.
SilResim sergilerini de gezmeyi çok seviyorum.
Pek güzel :) çilesini çekip tadını çıkarmamak olmaz zaten
YanıtlaSilhaklısın :) haziran iznimde inşallah altını üstüne getiricem :)
Sil